Hamilelik Dönemi En Sık Görülen Rahatsızlıklar

hamilelikte en sik rastlanan hastaliklar, Gebelikte görülen hastalıklar, Gebelikte görülen rahatsızlıklar

Hamilelik Dönemi En Sık Görülen Rahatsızlıklar 

Hamilelik döneminde kadınlar genellikle aşağıdaki rahatsızlıklarla karşılaşabilirler:

Mide bulantısı ve kusma: Bu özellikle ilk trimesterde (ilk 12 hafta) sık görülen bir rahatsızlıktır ve genellikle geçici bir süre için ortaya çıkar.

Geçici kilo artışı: Hamilelik döneminde kilo alımı doğal ve sağlıklıdır, ancak bazı kadınlar bu süreçte daha fazla kilo alabilirler.

Kas ve eklem ağrıları: Hamilelik sırasında vücutta meydana gelen hormon değişiklikleri, kas ve eklem ağrılarına yol açabilir.

 Yorgunluk: Hamilelik döneminde hormon değişiklikleri ve artan vücut ağırlığı nedeniyle kadınlar daha fazla yorgun olabilirler.

Cilt değişiklikleri: Hamilelik sırasında ciltte kızarıklık, sivilceler veya lekeler görülebilir. Hamilelik sırasında, pigment hormonu olan melaninin seviyesi yüksektir ve bu nedenle güneş ışınlarının yüz ve ciltte leke oluşturma riski daha fazladır. Bu riski azaltmak için, yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalıdır. Ayrıca, kaliteli güneş gözlükleri ve geniş korumalı şapkalar, açık renk kıyafetler tercih edilmelidir, çünkü bu güneş ışığını yansıtır. Bu önlemler, hamilelik sırasında ciltte leke oluşumunu azaltmaya yardımcı olabilir.

Depresyon veya anksiyete: Hamilelik döneminde bazı kadınlar depresyon veya anksiyete duyguları yaşayabilirler.

Hamilelikteki Reflü Nasıl Olur?

Hamilelik sırasında reflü, mide asidinin yemek borusuna çıkması veya yemeklerin mideden yemek borusuna geri dönmesidir. Bu durum hamilelik sırasında sık görülür. Çünkü rahim büyüdükçe mideye baskı yapar ve mide ve yemek borusu arasındaki kasların hormonal değişiklikler nedeniyle gevşemesi olabilir. Reflü azaltmak için asitli, baharatlı, yağlı yiyeceklerden ve çay, kahve gibi içeceklerden uzak durun ve az ve sık aralıklarla yemek yiyin.

Hamilelik sırasında rahim büyümesi pek çok organda baskı yaratır ve idrar kesesi de bunlardan birisidir. Bu baskı, idrar kaçırma ve sık idrara çıkma gibi sorunlara neden olabilir. Bu durumları yaşıyorsanız bir hekime danışmalısınız. Doktorunuz size egzersizleri önererek kaslarınızı güçlendirip sorunun hafiflemesine yardımcı olabilir.

Hamilelikte Vücutta Meydana Gelen Hormonel Değişiklikler

Hamilelik döneminde vücutta meydana gelen hormonal değişiklikler ve rahim büyümesi, idrar yolu enfeksiyonlarına daha açık hale gelmenize neden olabilir. Bu enfeksiyonları önlemek için idrarınızı tutmamaya, hijyenik olmayan ortamlarda tuvalete gitmemeye, pamuklu iç çamaşırı giymemeye ve hijyeninden emin olmadığınız havuzlara gitmemeye dikkat etmelisiniz.

İdrar yolu enfeksiyonu belirtileri arasında yanma veya acı hissi oluşturan idrar yapma, koyu renkli ve kokulu idrar, genital bölgede kaşıntı gibi durumlar bulunur. Bu belirtileri gördüğünüzde hemen doktorunuza başvurmalısınız çünkü idrar yolu enfeksiyonları hamilelik sırasında ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Doktorunuz enfeksiyonu tedavi etmek için gerekli olan ilaçları veya önleyici önlemleri önerebilir.

Hamilelik sırasında sindirim sisteminin yavaşlaması ve rahimin bağırsaklara baskı yapması, kadınların sıkça karşılaştıkları bir sorun olan kabızlıkta etkilidir. Bu sorunu hafifletmek ya da çözmek için günlük su ihtiyacını karşılayacak düzeyde sıvı tüketmeniz ve diyetinizde lif açısından zengin besinler tüketmeniz faydalı olabilir. Özellikle meyve, sebze, tam tahıllı ekmek ve kepekli mamul gibi yiyecekler kabızlık sorununu azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca yeterli miktarda hareket etmek de kabızlık sorununun hafiflemesine yardımcı olabilir. 

Hamilelikte Neden Nefes Darlığı Olur?

Hamilelik döneminde rahimin akciğerlere yaptığı baskı, nefes darlığı gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Bu sorunu azaltmak için akciğerlerinizin kolaylıkla solunum yapabileceği şekilde oturmanız ve yatmanız, fazla yorulmamanız önerilir. Ayrıca dik oturmak ve yatarken yüksek yastık kullanmak da nefes darlığı sorununu azaltmaya yardımcı olabilir. Nefes darlığı sorunu yaşıyorsanız ve bu sorun giderek artıyorsa mutlaka doktorunuza danışmalısınız. 

Gebelik öncesinde diyabet hastası olmayan kadınların da hamilelik sırasında 24 ila 28. haftaları arasında gebelik diyabeti oluşma riski vardır. Bu hastalık hem anne hem de bebek için tehlike oluşturabilir. Bu nedenle gebelik diyabeti olan hamile kadınların düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeleri önerilir. Gebelik diyabeti oluşumunu önlemek ve kan şekeri seviyesini kontrol altına almak için şekerli gıdalardan uzak durulması ve beslenme düzenine dikkat edilmesi gerekir. Hamilelik sırasında düzenli olarak kan şekeri seviyesinin ölçülmesi ve doktorunuzun önerdiği diyet ve egzersizleri uygulamanız, gebelik diyabeti riskini azaltmaya yardımcı olabilir. 

Neden Vitamin Ve Mineral Eksikliği Olur?

Hamilelik sırasında kilonun artışı ve rahmin büyümesi nedeniyle organlara baskı yapması, vücutta vitamin ve mineral eksikliklerine yol açabilir. Bu durum, uyuşmalar, karıncalanmalar ve kramplara sebep olabilir. Ancak, diyetine dikkat etmek, doktor önerisi ile egzersiz yapmak, çok fazla ayakta kalmamak ve uzun süre hareketsiz kalmamak gibi önlemler alınarak bu sorunların önlenebilmesi mümkündür. 

Gebelik sırasında, vücudun su tutma oranının artışı nedeniyle ödem oldukça yaygın bir durumdur. Ödem, ayaklarda ve ellerde şişliklere yol açabilir. Ödemin azaltılması için, bol miktarda su tüketmek, çok fazla ayakta durmamak, uzun süre hareketsiz kalmamak ve ayağınızın altına yüksek bir yastık koyarak uzanmanız tavsiye edilir. Bu şekilde, şişliklerin azaltılması mümkün olabilir. Bu rahatsızlıkların çoğu geçici ve hamilelik sona erdikten sonra ortaya çıkmaz. Eğer bu tür rahatsızlıklarınız varsa, doktorunuza danışarak yardım alabilirsiniz. 

 Gebelik Döneminde Yaşanacak Klasik Rahatsızlıklar İle Vitaminler Sayesinde Başa Çıkın

 Hamilelik sırasında vücut için gerekli olan vitamin ve minerallerin önemli bir rolü vardır. Aşağıda hamilelik sırasında en çok ihtiyaç duyulan vitamin ve minerallerden bazılarını şöyledir:

Folat: Hamilelik sırasında beynin ve sinir sisteminin gelişimine yardımcı olur ve anemi riskini azaltır.

Demir: Hamilelik sırasında kanda daha fazla demir gerekir çünkü bebeğin büyümesi için gereken oksijenin taşınmasında kullanılır. Demir eksikliği anemisi riskini artırabilir.

Kalsiyum: Bebeğin kemik ve diş gelişimi için gereklidir. Hamilelik sırasında kadın vücudunun kalsiyum ihtiyacı artar.

D vitamini: Bebeğin kemik ve diş gelişimi için gereklidir ve kadın vücudunun doğum sırasında gereken güç ve enerjiyi sağlar.

Çinko: Bebeğin büyüme ve gelişimi için gereklidir ve ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirir.

Hamilelik sırasında bu vitamin ve minerallerin yeterli miktarda alınması çok önemlidir. Bu nedenle hamilelik öncesi ve sırasında doktorunuzdan veya diyetisyeninizden yardım alarak düzenli olarak tüketebileceğiniz sağlıklı yiyecekler seçmelisiniz. Hamilelikte bulantı ve kusma, multivitamin tedavisi alan anne adaylarında daha az görülür. Ancak, bu şikâyetlerin azaltılması için sık, ancak az miktarda yemek yemek, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak ve protein ağırlıklı gıdalar tüketmek gerekir.

İlaç tedavisinde ise B6 vitamini, metoklopramid (metpamid) ve trimetobenzamid (emedur) gibi ilaçlar kullanılabilir. Ağır vakalarda ise, sıvı ve elektrolit kaybı nedeniyle hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekebilir. Hamilelikte, reflü hastalığı, göğüste yanma ve ağzın acı, ekşi su ile dolduğu bir durumdur. Bu durum, hormonal değişiklikler ve büyüyen karnın oluşturduğu basınca bağlı olarak oluşabilir. Bu hastalıkta, yemek borusunun alt kısmında gevşeme ve midede asit salınımında artış mevcuttur. 

Hamilelik Reflusü İle Başa Çıkın

Hamilelik sırasında reflü hastalığının önlenmesi için şunlar yapılabilir; yatakta yastık sayısını artırmak veya yatak başını dikleştirmek, baharatlı yiyecekler, kahve ve çikolatadan kaçınmak, aşırı kilo alımından kaçınmak (çünkü bu karın içindeki basıncı daha da artırır), yemeklerden hemen sonra dolu mideyle yatmamak ve sık aralıklarla küçük öğünlerle beslenmek. Bu tedbirler, reflü şikâyetlerinde azalma sağlayabilir. 

Hamilelikte Sık Karşılaşılan Ayaklarda Şişme Durumu 

Hamilelik sırasında, bacak, bilek ve ayak şişmesi oldukça yaygındır. Bu şişkinliği azaltmak için, ayakları sık sık yüksekte tutmak ve vücutta su tutulmasını engellemek için aşırı tuz alımından kaçınmak faydalı olabilir. Gebelerin yemekten sonra veya günün sonunda bir yarım saat veya bir saat dinlenmeleri ve ayaklarının altına yastık koyup ayakları hafif yukarıda tutarak uyumaları da şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Hamilelik sırasında, rahat ve normal ayak ölçülerinden yarım beden daha büyük ayakkabı giymeyi ve elde ödem varsa alyans ve yüzüklerini çıkarmayı da unutmamak önemlidir. Bu sayede, ayak şişmesi azaltılabilir. 

Hamilelikte Sık Görülen Vajinal Enfeksiyonunun Sebepleri Ve Önlemleri

Hamilelik sırasında, vajinal akıntılar ve mantar enfeksiyonları yaz aylarında daha sık görülür. Bu enfeksiyonlar, annelerde idrarda koku, yanma, kötü kokulu akıntı ve kaşıntı gibi şikayetlere neden olabilir. Aşırı terleme ve vücudun kapalı yerlerinin hava almaması, bu enfeksiyonların daha sık görülme riskini artırır.

Bu enfeksiyonları önlemek için, bu bölgeleri kuru ve temiz tutmak, her gün ılık duş almak ve terlemeyi ve cildin nemli kalmasını önleyecek pamuklu ve rahat kıyafetler giymek önemlidir. Ayrıca havuzlarda mantar enfeksiyonlarının yayılımına neden olabileceği unutulmamalıdır. Mantar enfeksiyonlarının önüne geçmek için, havuzları kullanmadan önce ve sonra yüzünüzü ve vücudunuzun diğer bölgelerini iyice yıkamak, havuz içinde sık su değiştirilen ve temiz tutulan iç çamaşırları giymek ve havuz içinde uzun süre kalınmaması önerilebilir. Bu önlemler, mantar enfeksiyonlarının oluşumunu azaltmaya yardımcı olabilir. 

Hamilelikte Daha Kolay Yakalanılabilen Grip Ve Sinüzit Salgınları 

Hamilelik sırasında, grip ve sinüzit oldukça sık görülür. Özellikle grip salgını sırasında, anne adaylarının damlacık yoluyla havadan bulaşı önlemek için, kapalı yerlerde uzun süre kalmamaları önemlidir. Bu tür hastalıklar, hamilelik sırasında bağışıklık sisteminin de etkilendiğinden, daha uzun ve daha şiddetli seyredebilir. Tedavi olarak, bol sıvı alınması ve taze sıkılmış meyve suları tüketilmesi önerilebilir. Bu anne adaylarının hem sıvı ihtiyacını karşılar, hem de iştahının azalmasıyla oluşan besin açığının bir kısmını telafi eder.

Nispeten Daha Nadir Görülen Gebelik Dönemi Rahatsızlıkları

Guatr (tiroid) hastalığı, doğurganlık çağındaki kadınlarda ikinci en sık görülen endokrin bozukluktur ve hamilelik sırasında tedavi edilmezse, düşük, plasenta rüptürü, hipertansif kriz ve fetüste gelişme geriliğine yol açabilir. Hipotiroidizm (tiroid hormonlarının düşüklüğü), kısırlık (infertilite) nedenlerinden biri olup, anne adaylarında tedavi edilebilir.

Eğer gebe kalınmışsa, düşük riski yüksektir. Ayrıca, anne adaylarında oluşan hipotiroidizm, bebekte beyin fonksiyonlarında gelişme problemlerine yol açabilir ve bu nedenle hızla tedavi edilmelidir. Hipertiroidizm (tiroid hormonlarının yüksek olması) ise, anne adaylarında, bebeğin tiroid bezinin de fazla çalışmasına yol açabilir.  

Albümin hastalığı, halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen, gebeliğin 20. haftasından sonra anne adayının tansiyonunun 140/90 mmHg'den yüksek olması ve idrarda protein görülmesi ile karakterize olan preeklampsidir. Bu hastalık, rahim yatağını döşeyen damarların aşırı daralması sonucu fetüsün eşine (plasenta) yeterli kan gitmemesiyle ortaya çıkar ve bebeğin anne karnındaki gelişimini olumsuz etkiler. Eğer bu tabloya annede sara nöbetleri (konvülzyon) eklenirse, durum hem anne hem de bebek için hayati bir hale gelir ve gebeliğin erken sonlandırılması ve yenidoğanın küvözde büyütülmesi gerekebilir.

Çölyak hastalığı olan kadınlar hamile kalabileceklerdir, ancak hamilelik sırasında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Örneğin, hamilelikte sindirim sisteminde geçişte besinlerin emilim oranının düşük olacağı çölyak hastalığı olan kadınlarda daha sık görülen kansızlık nedeniyle, gerekli demir ve vitamin desteğinin düzenli olarak verilmesi önemlidir.

Etiketler: hamilelikte en sik rastlanan hastaliklar, Gebelikte görülen hastalıklar, Gebelikte görülen rahatsızlıklar
Ocak 18, 2023
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR