Üst solunum yolu, burun, sinüsler, boğaz (yutak) ve gırtlak (gırtlak) anlamına gelir. Bu bölgelerdeki iltihaplanma, üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) olarak da bilinir. Üst solunum yolu; kulaklara ve alt solunum yollarına bağlanır ve enfekte olduğunda bu bölgeleri etkiler. İnfluenza enfeksiyonu ve nazofarenjit gibi isimler de birbirinin yerine kullanılmaktadır. Ancak gerçekte sinüzit veya bazı iltihaplar bu kavramın dışındadır. URTI'lere virüsler neden olur ve bakteriyel enfeksiyonlara katkıda bulunabilir. ÜSYE'den bahsederken genellikle soğuk algınlığı ve gribi anlarız. Farenjit genellikle bu koşullarla ilişkilidir. 

Bu mikroorganizmaların doğada salgınları sonbahar ve kış aylarında artar. URI'lerin insidansı, kapalı odalarda (okullar, anaokulları, kışlalar, işyerleri vb.), yetersiz havalandırma, soğuğa karşı vücut direncinin azalması, sigara dumanı, yetersiz tek taraflı beslenme vb. Bu aylarda artış gösterir. Çok iyi bilinen bir mekanizmadır. Kış zamanında bile çok tatsız olan bu durum, hamilelik sırasında daha fazla strese neden olarak hamile annelerin bebekleri için endişelenmesine neden olur.

Her iki hastalık da hava yoluyla damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşır. Virüsü taşıyan bir kişi hapşırdığında, milyonlarca virüs havayı istila eder ve insan gözünü, burnunu ve ağzını istila ederek enfeksiyona neden olur. Virüsün bulaştığı kişiler en çok bundan sonraki ilk iki gün içinde bulaşır. Başka bir deyişle, semptomların ilk ortaya çıktığı zaman, en bulaşıcı oldukları zamandır. Öte yandan, el de iletişimde rol oynayabilir. Hasta bir kişi, örneğin burnunu başka bir kişinin eliyle sildikten sonra burnunu sallarsa veya gözlerini sallayan kişi gözlerine takılırsa hastalanabilir.

Hamilelik tek başına üst solunum yolu enfeksiyonu riski oluşturmaz, ancak hamile bir kadın enfekte olursa komplikasyon olasılığı çok daha yüksektir. Aynı yaş grubundaki kadınlarla karşılaştırıldığında, hamile kadınların hamile olmayan kadınlara göre üst solunum yolu enfeksiyonları için hastaneye yatış ve tedavi oranları daha yüksektir. Hamilelik dolaşım, solunum ve bağışıklık sistemlerini değiştirerek komplikasyon riskini artırır. Öte yandan, hamileliğinde geç grip olan annelerin lohusa bebekleri olma olasılığı daha yüksektir.

İnfluenza aşısı, canlı virüs içermeyen ve gebelik döneminde kullanılabilen güvenli bir aşıdır. American College of Obstetrics and Gynecology (ACOG) tarafından Aralık 2000'de yayınlanan bir bildiride, hamileliğin ikinci veya üçüncü trimesterindeki kadınların salgın sırasında influenzaya karşı aşılanması tavsiye edilmektedir. Bu risk faktörlerine sahip olmayan kadınların ilk dönem sonunda aşı olmaları önerilir. Ancak annenin aşı sonrası oluşturduğu antikorların bir kısmı bebeğe geçer ve yaşamın ilk aylarında bebeği gripten korur.

Grip mevsimi genellikle Kasım ayından nisan ayına kadardır. Hastalık en sık Aralık ayından Mart ayının başlarına kadar görülür. Salgın başladığında, ilk üç hafta en etkili zamandır ve enfekte olmuş kişi sayısı önümüzdeki 3-4 haftada giderek azalmaktadır. İdeal aşılama dönemi Ekim'den Kasım ortasına kadardır. Aşılamadan sonra antikorların oluşması ve korumanın başlaması 1-2 hafta sürer. Grip aşısı profilaksisi, p90 arasında değişmektedir.

Grip Aşısının Olası Yan Etkileri Şunlardır

Grip aşısı gribe neden olmaz. Aşılamadan sonraki ilk 2 hafta içinde gözlenen üst solunum yolu enfeksiyonları tamamen rastgeledir ve aşı ile ilgili değildir. Öte yandan, grip aşısı kontrendikedir. çünkü aşı hazırlamak için yumurtalar kullanılır ve yumurta alerjisi olan kişilere verilmemelidir. Hiçbir ilaç veya takviye hastalığın süresini kısaltmaz. Bununla birlikte, şikâyeti daha yumuşak ve daha az rahatsız edici bir şekilde aşmanıza yardımcı olabilecek destekleyici bakım kullanmalısınız.